Yapay zeka günümüzde her alanda kullanılıyor ve yapay zekanın dahil olduğu her işin başarılı olma yüzdesi büyük oranda artıyor. Bir grup bilgisayar uzmanının yapay zeka desteğiyle geliştirdiği sistem, yeniden suç işleme eğilimini azaltmayı hedefliyor. Bunun yapılabilmesi için hapisten çıkmış olan kişilerin bilgileri analiz ediliyor ve hayatlarının hangi noktaya doğru gittiği tespit edilmeye çalışılıyor.
Akıllı telefon ve giyilebilir cihazlar aracılığıyla hapisten çıkan kişilerin biyolojik verileri inceleniyor, çektikleri fotoğraflar değerlendiriliyor ve konum bilgilerine bakılıyor. Bu bilgilerle yapay zeka eğitiliyor ve suç işleme eğiliminin azaltılması sağlanıyor.
Cezaevinden çıkanların hayatları analiz edilecek
Purdue Üniversitesi araştırmacıları tarafından yayınlanan basın bülteninde belirtilenlere göre toplanan veriler toplu olarak değerlendiriliyor ve gerçek zamanlı olarak incelenmiyor. Yapılan çalışma çerçevesinde gönüllülerin bir kısmı tamamen kendi hallerine bırakılıyor ve davranışları gözlemleniyor. Sürekli olarak izlenen ve izlendiklerinin farkında olan grup bu nedenle genel olarak iyi davranışlar sergiliyor. Bu şekilde iki farklı gruptan toplanan veriler kullanılarak suça eğilimin azaltılması amaçlanıyor.
Etik konusunda tartışmaları beraberinde getiriyor
Yapılan açıklamalara bakıldığında bu çalışmanın arkasında önemli bir motivasyon olduğu görülebiliyor. Araştırmacıların hedefi tekrardan suç işlemeye meyilli kişilerin olabildiğince erkenden tespit edilebilmesi ve bu kişilerin yeniden sosyal hayata entegre edilmesinin sağlanması.
Çalışma her ne kadar toplum adına faydalı olsa da etik anlamda bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Yapay zekanın eğitilmesi için birçok kişisel bilginin paylaşılması gerekiyor. Özellikle biyolojik veriler ve çekilen fotoğrafların paylaşılıyor olması birçok kişiyi tedirgin edecektir. Teknik olarak bakıldığında sistem iyi işliyor gibi görünse de hapishaneden çıkmış birinin hassas bilgilerini gönüllü olarak bu çalışmaya verme ihtimali epey düşük görünüyor. Toplumsal sorunlara teknolojik çözümler getirilmek istendiğinde etik problemler yaşanması alışıldık bir durum. Araştırmacılar geliştirdikleri bir algoritmayla sorunu kökünden çözmek isteyebiliyor ancak bazen gerçek hayatla yapılmak istenen arasında çelişki oluşabiliyor. Bu nedenle belki de araştırmacıların sistemler geliştirirken etik kuralları göz önünde bulundurmasının vakti gelmiştir.
Cevap yazın