Yapay zeka algoritmalarının insan portrelerinin, sanat eserlerinin, yalan haber makalelerinin ve hatta Pokémon‘ların çoğunlukla inandırıcı resimlerini oluşturduğunu gördük. Ama şimdi bir araştıma ekibi, varolmayan insanların genetik kodunu oluşturmak için bir algoritma ile işleri bir adım daha ileri götürüyor.
Ekip, iki algoritmanın hızlı bir şekilde bir tür çıktı ürettiği, çalışmalarını gerçek dünya örnekleriyle karşılaştırdığı ve işleri ilerledikçe rafine ettiği Generative Adversarial Network (GAN) adlı bir yapay zeka türü kullanarak gerçekçi insan genomlarını kopyalamayı başardı. The Next Web tarafından ilk kez tespit edilen araştırmaya göre, gerçek genomdan ayırt edilemez olduklarını söylüyorlar.
Yapay genom projesini geliştiren Estonya Tartu Üniversitesi ve Fransa’nın Paris-Saclay Üniversitesi’nden araştırmacılar ekibi, eğlenceli küçük yapay zeka tuhaflıkları olması amaçlanan korkunç Pokémon gibi diğer GAN projelerinin aksine, sahte genetik dizilerinin araştırma genetikçileri için bir araç olarak gerçek değere sahip olduğunu söylüyor.
Perşembe günü PLOS Genetics dergisinde yayınlanan makalelerinde, bu DNA kodlarının genetik verilerinden vazgeçmesi gereken gerçek insanların mahremiyetinden ödün vermeden daha fazla genetik deneylere yardımcı olabileceğini savunuyorlar.
İnsan yüzünün, ünlü sanat eserlerinin ve pokémon’un neye benzediğini biliyoruz. Yani, YZ için, bu örneklerden öğrenmek ve kendi inşa etmek sorun değil. Fakat insan genomu açısından, farklı bölümlerin ne yaptığı hakkında hala çok fazla soru var ve bunu bir algoritmaya eğitim verileri olarak yerleştirmenin gerçekten mümkün olmadığı anlamına geliyor.
Biyoteknoloji şirketi Inscripta’daki memeli İş Alanı ve yazılım stratejisi Başkan Yardımcısı Deanna Church, Futurism’e verdiği demeçte,” ilk görüşüm ilginç, ancak şu anda araştırma için gerçek pratik etkileri gördüğümden emin değilim ” dedi. “Bilimsel topluluğun çoğu hala genomun kodlanmamasının (çoğunun) nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor.- Sadece bu üretilen genomları gerçek genomlardan hesaplamalı olarak ayırt edemediğiniz için, önemli olan fonksiyonel motifleri ve alanları gerçekten korudukları anlamına gelmiyor — hala anlamadığımız, öğrenmemiz gereken çok şey var.”
Aklımızdaki asıl soru, bu GAN tarafından üretilen genomların, tabiri caizse, gerçek, işlevsel bir insan genetik dizisine derlenip derlenmeyeceği. Makalenin yazarları, Futurism’in yorum talebine cevap vermedi. Ancak bu konuda Church, çok iyimser olmadığını söylüyor.
Church, Futurism’e verdiği demeçte,” bunu bir insana ‘derlemek’ konusunda — kesinlikle bunun yolunu görmüyorum ” dedi. “Hesaplamalı genom dizileri üretmekten, bunu bir insan hücresine, hatta bir insana dönüştürmeye kadar uzun bir yol var.”
Church,” kesinlikle işin ilginç olduğunu düşünüyorum, ancak şu anda pratik uygulamalar görmüyorum ” diye ekledi. “Elbette, bir şey kaçırıyor olabilirim.” Diyerek sözlerini tamamladı.