Bu haber, MIT Technology Review’da 2015 yılında yayımlanmış habere dayanarak oluşturulmuştur. Yayın tarihinden bu yana bu yazıda belirtilen çalışmalarda ilerleme kaydedilmiştir. Okuyucularımızı CRISPR çalışmaları hakkında bilgilendirmek amacıyla bu habere yer veriyoruz. İlerleyen dönemde daha kapsamlı CRISPR haberlerini de okuyucularımızla paylaşacağız.
Bilim adamları yarının çocuklarının DNA’sını düzenlemenin yollarını geliştiriyorlar. Çok geç olmadan durmalılar mı?
Harvard Tıp Okulu kampüsündeki labirent laboratuvarında, araştırmacılar doğada hiç görülmemiş yeni bir genetic kod yaratmak için harıl harıl çalışıyor. Başka bir laboratuarda ise, tüylü mamutu diriltmenin yolları araştırılıyor. Geçtiğimiz yıllarda, DNA’ yı yeniden düzenleyebilen CRISPR-Cas9 adı verilen bir teknoloji geliştirildi. Bilimadamları Church ve Yang, domuzların ve sığırların genomlarını tasarlamak, faydalı genleri kötülerden ayırmak için küçük bir biyoteknoloji şirketi kurdular.
Peki tüm bu araştırmalar insanlara uygulanabilir mi? İnsan genleri iyileştirilebilir mi? Bilimadamı Yang’ a göre zaten bu araştırmaların amacı da bu.
Hücrelerin DNA’ sını veya embriyonun kendisini düzenleyerek hasta genleri ayırmak ve bu genetik düzeltmeleri nesilden nesile aktarmak gelecekte mümkün olabilir.
Böyle bir teknoloji, kistik fibroz gibi kötü hastalıklardan kurtulmak için kullanılabilir. Alzheimer’ a karşı ömür boyu koruma sağlayan genler kurmak da mümkün olabilir. Bu araştırmaların başarılı olması, yeni bir tarih yazılması anlamına geliyor.
Peki isteğe göre örneğin sarı saçlı mavi gözlü bir çocuk, veya bilim adamı, lider olabilecek bir dahi yetiştirmek mümkün mü?
İlk geliştirilmesinden sadece üç yıl sonra, CRISPR teknolojisi, biyologlar tarafından DNA’yı tek bir harf seviyesine kadar değiştirmek için bir tür arama ve değiştirme aracı olarak yaygın olarak kullanılmaktadır. Örneğin bu teknoloji ile, doktorlar, orak hücreli anemisi olan bir hastanın kan hücrelerinde hatalı bir geni doğrudan düzeltebilirler . Ancak bu tür bir gen terapisi mikrop hücrelerini etkilemez ve DNA’daki değişiklikler gelecek nesillere aktarılmaz.
Ancak konu henüz etik olarak bir tartışma konusu. Avrupa Birliği’nin insan hakları ve biyotıp sözleşmesi, gen havuzuna müdahale etmenin “insan onuru” ve insan haklarına karşı bir suç olacağını söylüyor.
Yang’ın herşey başarıya ulaşırsa şöyle bir çalışma olabileceğini umuyor: Diyelim ki araştırmacılar, New York’taki bir hastaneden, BRCA1 adı verilen bir gende mutasyon nedeniyle yumurtalık kanseri nedeniyle ameliyat edilen bir kadının yumurtalıklarını almayı umuyor. Başka bir Harvard laboratuvarı ile, antiaging uzmanı David Sinclair ile birlikte çalışarak, büyümek ve laboratuvara bölünmek için eş zamanlı olabilecek olgunlaşmamış yumurta hücrelerini çıkarabilirler. Yang, BRCA1 geninin DNA’sını düzeltmek için bu hücrelerde CRISPR kullanır. Kadının kanserine neden olan genetik hata olmadan canlı bir yumurta yaratmaya çalışabilirler.
Ancak Yang, sessiz sedasız bir şekilde bu araştırmalardan çekildi.
Söz konusu deneyin kaderi ne olursa olsun, bilim insanları araştırmalara devam ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en az üç diğer merkez, Çin’deki, İngiltere’deki bilim adamları ve Cambridge, Massachusetts merkezli OvaScience adlı bir biyoteknoloji şirketinde, dünyanın önde gelen doğurganlık doktorlarından bazılarının danışmanlığıyla çalışmalar sürmekte.
Mikrop hattı mühendisliği oldukça ilerlemiş durumda. Bu grupların amacı, kalıtsal hastalıkta yer alan spesifik genlerden arınmış çocuk üretmenin mümkün olduğunu göstermektir. Bir kadının yumurtasındaki veya bir erkeğin spermindeki DNA’yı düzeltmek mümkünse, bu hücreler bir embriyo ve daha sonra bir çocuk üretmek için bir in vitro fertilizasyon (IVF) kliniğinde kullanılabilir. CRISPR kullanarak erken evre bir IVF embriyosunun DNA’sını doğrudan düzenlemek de mümkün olabilir. Çin’de bu deneyler zaten yapılıyor ve düzenlenen embriyoları açıklayan sonuçlar yayınlanmayı bekliyor.
Editörün notu: Bu güne kadar bilinen üç CRISPR bebek dünyaya geldi. Sonuçlara, Çin biliminsanları tarafından yayımlandıkça, sitemizde yer verilecektir.
Cevap yazın