Çin kısa süre öncesinde Hainan şehrinden Tianwen-1 isimli uzay görevini başlattı ve uzay mekiğini fırlattı. Fırlatılan mekiğin gelecek yılın başlarında Mars’a ulaşması bekleniyor. Aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri de geçtiğimiz hafta uzay görevini başlatmış durumda. NASA ise 30 Temmuz tarihinde Florida’dan Mars görevi için uzay mekiği fırlatacak.
Ülkeler Mars’ı keşfetmek için birbiriyle yarışıyor olsa da uzay halen insanlık için büyük oranda bilinmezliğini koruyor. Uzayda yaşam olup olmadığı, uzay koşullarının insan dahil olmak üzere canlılar üzerinde etkisi hakkında net bilgiler bulunmuyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki Dünya üzerinde çokça bulunan ve pek de tehlikeli olmayan bakteriler, uzay koşullarında büyük bir tehlike arz ediyor.
Yer çekiminin az olması bakterilerin farklılaşmasına neden oluyor
Dünya üzerindeki tüm canlılar gezegenimizin yer çekimine uygun olarak evrimleşmiş durumda. Bu nedenle yer çekiminin çok az olduğu veya hiç olmadığı ortamda bu canlıların yapısı değişiyor. Yapılan araştırmalara göre bakteriler yer çekiminin çok az olduğu uzay ortamında Dünya’daki haline göre daha ölümcül bir yapıya bürünüyor. Antibiyotiklere daha dayanıklı hale gelen ve ölümcül semptomların oluşmasına neden olabilen bakteriler, dünyaya döndüklerinde kısa bir süreliğine tehlikeli olmaya devam ediyor.

Uzayda çok çabuk bir şekilde mutasyona uğrayan bakteriler, bu mutasyon sayesinde uzay ortamına kolayca uyum sağlıyor. Mutasyonun bakterinin tehlikesini artırmadığı ve yalnızca bakterinin düşük yer çekimine adaptasyonunu sağladığı belirtiliyor.
Bakteriler uzayda gruplaşıyor
Araştırmalara göre bakteriler uzay ortamında biyofilm halini alıyor. Biyofilm, hücrelerin birbirlerine veya üzerinde oldukları yüzeye yapışarak grup halinde bir arada oldukları mikroorganizma topluluğu anlamına geliyor. Biyofilmler hem bakterilerin direncini artırıyor hem de enfeksiyon ihtimalini yükseltiyor.
Daha önce Mir uzay istasyonu biyofilm nedeniyle büyük sorunlar yaşamıştı. İstasyonun navigasyon penceresi, kliması, oksijen elektroliz bloğu, su geridönüşüm ünitesi ve termal kontrol sistemi grup halindeki bakteri oluşumu nedeniyle hasar görmüştü.

Uzay araştırmalarının getirisi ne olacak?
Bakteriler tehlike arz ediyor olsa da uzayda insanlık için yararlı keşiflerin de yapılması bekleniyor. Örneğin uzaydaki moleküler kristallerin Dünya’dakine göre daha büyük ve simetrik yapıda olması, yeni ilaçlar geliştirebilmenin önünü açıyor. Bu kristaller sayesinde Parkinson ve hatta kanser gibi ciddi hastalıklara ilaç bulunabileceği umut ediliyor.
Cevap yazın