Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacılar, kişi yüksek yağlı bir besin yerken bile obeziteyi önlemenin yanında kas kütlesini hızlı bir şekilde oluşturabilen yeni bir gen terapisini açıkladılar.
Araştırmacıların yayınladığı çalışma, kulağa ilk başta vücut geliştirme veya çabasız diyet önerisi gibi gelse de aslında artritli veya osteoartrit ile eklem ağrısı çeken kişiler için fizik tedavi yardımcısı olarak kullanılmayı amaçlıyor.
Shriners Çocuk Hastaneleri ortopedik cerrahi profesörü ve araştırma direktörü Farshid Guilak yaptığı açıklamada “Obezite ve eklem hasarının osteoartrit için birincil risk faktörleri olduğunu biliyoruz. Bu rahatsızlıkla birlikte şiddetli obezite veya kas kaybı durumunda, normal egzersiz ve diyet yoluyla kilo vermek veya kas gücünü artırmak son derece zordur. Bu çalışmanın amacı, obezitenin eklem üzerindeki zararlı etkilerinin çoğunu geçersiz kılmakta kas gücünün önemini göstermek. ” dedi.
Bu zamana kadar yürütülen çalışmalarda, gen terapisi yaklaşımı sadece farelerde etkisi gösterdi. . Araştırmacılar, sekiz haftalık farelerin kasına follistatin adı verilen bir molekül genini enjekte etti. Normalde protein kas büyümesini durdurmaktan sorumlu bir molekül olan miyostatini bloke eder. Deneydeki fareler ise normal kas kütlelerinin iki katını kazandılar ve sağlıksız yüksek yağlı bir diyetin tüm ekstra enerjisinin tamamına ulaşabildiler. Bu durum, sistemik inflamasyon ve yüksek kan şekeri gibi obezitenin neredeyse tüm metabolik komplikasyonlarını önlerken, artrit ve ağrıyı da önemli ölçüde azaltmış oldu.
Araştırmacılar, gen terapisinin farelerin kalpleri üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğinden endişe ediyorlardı. Ancak ortaya çıkan sonuçlar, farelerde kalp fonksiyonunun genel kardiyovasküler sağlık ile birlikte gerçekten iyileştiğini kanıtladı.
Ortopedik cerrahi profesörü ve araştırma direktörü Guilak, “Farelerde yapılan bu ilk çalışmalar, sistemin işleyişinin etkisinin ve güvenliğinin oldukça iyi olduğunu gösterdi. Sonraki adımlar gerçekleştirilen işlemlerin güvenliğini sağlamak için farelerde ve muhtemelen daha büyük hayvanlarda daha uzun süreli çalışmalar yapmak olacak.” açıklamasında bulundu.
Guilak, ilerideki adımların da başarılı olması durumunda, araştırmacıların insanlarda bu çalışmayı test etmeyi düşüneceğini söyledi. Öncelikli olarak kasların distrofisi gibi ciddi ve hayatı tehdit eden rahatsızlıkları olan hastalarla başlamak üzere, çalışma geliştirilebilir.
Cevap yazın